25 Aralık 2008 Perşembe

Ardından..





Gittin,
Bastığın kumsallarda adın silinecek…

Sen uzakken benden uzak kalan arım,
Şimdi daha da aç yeni sevdalara..
Bir ekmek, bir sevda
Ve iki çekimlik Bafra..

Yanında aşkı da götürdüğünden habersiz,
Leyla gibi değil, leylaya ilgisiz düştüğün yollara..

Şimdi merhaba de o sokaklara,
Yeni bir masal dinlerken
Yad dillerden…

Bir mum hatırla geçmiş yıldan.
Sen istemesen de,
Yüreğini her daim bir umut sevdayla parlatacak..

Gözlerinin önüne perde indirdin,
Denizlerle yarışan..
Saçlarına ak düşürdün,
Dalgalarında bir anlam taşıyan..
Adının yanına başka bir ad eklettin
Her yerde yazılı duran..

Gittin,
Bıraktığın yüreklerde şarkın susacak..


Aynı Göğün Ezgisi

21 Aralık 2008 Pazar

Son hazan..




Eridi mum, konuştu karanlık,
Soğuk duvar yalnız,
Öksüz örümcek ağları..

Ne aranan kaldı ne sorulan,
Bu yerlerin göçü erken yol aldı..

Bir şehir terk edilme kıvamına gelmişken,
Kulak memesi sancıların sonunda,
Lise sıralarından kalma kızarıklıklar,
Kızarmış nerede görsen dolandığın dilin…

İlk dönemeçte sensizliği karşıma çıkaran sis yarıkları
Aldatsa da umutlar,
Her şey aslında bir çıkmaz sokağın başındaydı…

İki göz bir nizam,
Her daim hazır kıta,
Bilinçaltında anıları yaşatan,her zaman var olan..

Görmeden göz kamaştıran,
Duymadan mest kılan,
Konuşmadan hayran bırakan,
Sarmadan ısıtan bir hayalin sonu ,
Bu sensiz son hazan..

Aynı Göğün Ezgisi

18 Aralık 2008 Perşembe

DUMAN


Yakar gider bir hasreti.
Geriye kalan,
Masumca sırıtan bir duman..

Ardından bakacak bir iz bırakmadan
İzin derinliğini ıssız köşelerde arayan,
Sanırım bir iz bıraktın, bir duman,
Külünü yüreğinde bırakan..

Sonbaharı yaşayamadan
Hayalini kovalayamadan sarı tarlaların arasında,
Bir ülke kuramadan gittin,
Havada incecik tüten dumanların arasından..

Konusu duman, başlangıcı bir ateş
Yüreğimi yakan durmadan..

Ceylanların yakarışını taşıdığın
İsyankar ruhunu da götürdün..
Martıların batıp çıkması gibi hızlıydı hayat
Acıyı derinden yaşatan ezgilerle savruldun..

Yanmaya ve yakmaya hazır közleri elinle tuttun
Saçlarınla söndürdün,
Rüzgarınla başımı döndürdüğün..

Bir dumanın ardından kayıtsız, katıksız , insafsız yürüyüşün
Mutluluğa çektiğin küreklerde,
Bir tabut tahtasını hissedemeden arkanı dönüşün..

Şimdi git, bu gülüşümü son görüşün..

Aynı Göğün Ezgisi

4 Aralık 2008 Perşembe

Bir aralık..


Bir aralık,
Beklenmedik sancılara uyanırken,
Bir sonbahar çiçeği kokusu.
Tanıdık...

(Bir aralık,
Geçmişte bir anlamı varmış!
Boynundan koparılmış,
Sanki hiç yaşanmamış...)

Bir gece öncesi,
Ömür üreten bir heyecanla sabahı zor ettik,
Meğer o zehiri tatlı diye emdik.
Bir aralıktan gelecek ışık bekledik durduk.

Uzun zamandan beri güneş görmemiş gibi
Görünce elini bile tutamadık
Yanmaktan değil de ,
O ele bir daha tutunamamaktan korktuğumuz için kaçtık.

Bir aralık ,
Geçen sene bu zamanlar
Geçmiyor o günden arta kalan acılar.
Nasıl olsa bir daha gelmeyecek.
Bir söylesen biz beraberken neyi başaramadık.

Mesafeler kısalmıştı,
Bir sandalye yanı kadar yakındık
Uzaktı gözler, sevgiler, gülüşler...
Bir söylesen biz şimdi hangi ömrü yaşamadık.

Bir aralık,
Bir ipi dolamaya çalıştık,
Sevdası da dostluğu da,
Pamuk ipliğine bağlı yaşadık.

Bundan sonraki her aralığı anmak,
Kahverengi kıvrımlarla yaşamak belki,
Acılarla dolu hayallere kokunu taşımak,
Sessiz ve boş sandalyelere uzun uzun bakmakla yetinmek belki.

Bir aralıktan bir ışık bekledik durduk...

Aynı Göğün Ezgisi

HOŞ GELDİN ZİYARETÇİ...

  

kayseri meydan sabah saatleri

kayseri meydan sabah saatleri