11 Ocak 2009 Pazar

GAZZE li MERIEM!!


Bir koca yıl göçüyordu , son günleriydi..
Meriem o gece, annesinin aldığı ekmekleri ve bulgur paketini bile sevinçle karşılamıştı,
Menteşesi kırıldığı için zor açılan kapıdan girerken..
Şükrediyordu bu haline bile..

En küçük şeylerle mutlu olmayı öğretmişti bu topraklar bu körpeciğe..
Unutulmuş bir şehir görüntüsüydü , açılmaya korkan dükkanlar, koşup oynanmaya korkulan parklar..
O parklardaki oyuncaklar da griye boyanmıştı sanki..

Yeni yıla dört gün kalmıştı, Meriem heyecanlanmıştı..
Küçücük yüreğiyle o yılbaşı akşamını,
Annesi ve küçük kardeşiyle soba başında belki birbirlerine güzel hikayeler anlatarak geçireceklerdi..

Annesi o gece yine bir hikaye anlatacaktı , rüyasında görsün diye belki de..
Çünkü o şehir meriem' e güzel hikayeler sunmuyordu..
Aç olmak , açıkta olmak , ambargo altında yaşamaya çalışmak o şehrin insanlarının günlük hayatının tamamını oluşturuyordu..

Meriem hayatında hiç göremediği bir tiyatro ya da sinema kahramanını , annesinin anlattığı hikayenin sayesinde rüyalarında görüyordu sadece..

Uyumak üzereydi, kışın soğuğu o aksak kapıdan yavaşça girmek üzere olsa bile..
Güzel yarınlara uyanmak için ettiği dualar , tutunduğu tek daldı.
Bir oyuncağı vardı sadece, annesine bölgesel yönetimin verdiği yardım paketlerinin üstündeki çiçek resimleriyle oynardı..Konuşurdu onlarla..

Ama buna da şükrediyordu..
3 yıl önceki bombalarda ölen babasını bile artık özlemiyordu.
çünkü annesi ve küçük kardeşi vardı , yine de mutluydular..

Artık güzel rüyalara dalma vaktiydi.. O günki rüyasında güzel oyunlar oynuyordu, bir arkadaşıyla güzel bir parkta güzel ve renkli oyuncaklarla..
Birden ateşlendiğini hissetti,

herşeyin rengi gri oldu biranda..

Öksürmeye başlamıştı..

Odasına gri dumanlar çökmüştü artık..

Meriem ne rüyasından uyanabildi ne de o rüyaya bir daha geri dönebildi..


Aynı Göğün Ezgisi..

Hiç yorum yok:

HOŞ GELDİN ZİYARETÇİ...

  

kayseri meydan sabah saatleri

kayseri meydan sabah saatleri