
Eridi mum, konuştu karanlık,
Soğuk duvar yalnız,
Öksüz örümcek ağları..
Ne aranan kaldı ne sorulan,
Bu yerlerin göçü erken yol aldı..
Bir şehir terk edilme kıvamına gelmişken,
Kulak memesi sancıların sonunda,
Lise sıralarından kalma kızarıklıklar,
Kızarmış nerede görsen dolandığın dilin…
İlk dönemeçte sensizliği karşıma çıkaran sis yarıkları
Aldatsa da umutlar,
Her şey aslında bir çıkmaz sokağın başındaydı…
İki göz bir nizam,
Her daim hazır kıta,
Bilinçaltında anıları yaşatan,her zaman var olan..
Görmeden göz kamaştıran,
Duymadan mest kılan,
Konuşmadan hayran bırakan,
Sarmadan ısıtan bir hayalin sonu ,
Bu sensiz son hazan..
Aynı Göğün Ezgisi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder